NTV’de yer alan habere göre; ABD’de yer alan Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından nano partüküller içeren deneysel bir yeni tip Koronavirüs aşısı geliştirildi. Yeni tip Koronavirüs’ün (SARS-Cov2) 60’tan fazla mutasyonunu taklit edebilen nano partüküllerin hücreleri enfekte ederek Covid-19’a karşı bağışıklık oluşturulması amaçlanıyor.

Bilim insanları aşının fareler üzerinde yapılan deneylerinde, Koronavirüs’ü etkisiz hale getiren antikor sayısının 10 kat arttığının görüldüğünü açıkladı.

Gelecekte oluşacak mutasyonlardan 10 kat koruyabilir

Aşı farelerin ardından ise bir makak maymunun üzerinde denendi. Araştırmacılar, aşının Koronavirüs’ün hücrelere tutunmasını sağlayan başak proteinlerinin farklı şekillerine göre eğitildiğini belirterek, maymuna verilen farklı Koronavirüs mutasyonlarının hepsini  etkisiz hale getirdiğini söyledi. Böylece, nano partüküller içeren aşının Koronavirüs’ün gelecekte açığa çıkabilecek diğer mutasyonlara karşı da insanları koruyabileceği belirtildi.

“Cell” adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın yazarlarından Doktor Neil King, “Umuyoruz ki, nano partikül formunda geliştirdiğimiz aşı dünyada çok fazla hasara neden olan pandemiyle savaşta önemli bir rol oynayacak. Sonuçlarımız oldukça umut verici. En kısa sürede insan deneylerine başlamayı umuyoruz. Yeni teknolojiler bize umutsuz gibi görünen hastalıkların tarihe karışması için büyük imkanlar sunuyor” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte, aşının insan deneylerinin bu yıl sonunda başlanacağı ve üniversite ile  iki biyoteknoloji şirketi arasında kitlesel üretim için görüşmelerin sürdüğü açıklandı.

Aşının ayrıca, şu anda son aşama insan denemelerine devam eden Pfizer7Biontech, Moderna,ve AstraZeneca/Oxford aşıları gibi soğuk zincir tedariğine ihtiyaç duymadığı kaydedildi. Bilim insanları aşının saklama koşullarındaki kolaylık nedeniyle dünyanın her yerine güvenli bir şekilde erişebileceğini ifade etti.

Bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi için 3 aşamada insanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor.Klinik denemelerin ilk aşamasında, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve olası yan etkileri araştırılıyor. İkinci aşamada, güvenilirliği doğrulanan aşının etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem, binlerce denekle tekrarlanıyor. Tüm bu süreç, aylar ve hatta yıllar alabiliyor.